“Kapı ve pencerelerde otomasyon öğesi, kullanımının doğasını ve temel amaçlarını, yani yerine getirmesi gereken basit gereksinimleri bozmadan, tersine iç mekanlardaki alanlarda konfor, sıhhat ve güvenliğini arttırarak, yeni iyileştirilmiş özellikleri kazandıracak şekilde pencerelerle bütünleşen bir elemandır”.

Master teknik müdürü Müh. Lorenzo Lafronza‘nın Edilportale‘nin Facebook ve LinkedIn sayfalarında dün canlı yayınlanan Edilportale LiveTalks bölümüne konuk olduğunda ifade ettiği, Master Italy‘nin pencere otomasyonları konusundaki düşüncesi işte bu.

Master 1986 yılında dünyaya geldi ve temel faaliyeti, malzeme kültürüne dair araştırma, yatırım, çalışma süreçleriyle birlikte, alüminyum kapı ve pencereler için aksesuarlar ve bileşenleri tasarlamak ve üretmek olageldi. Master bugün artık tüm dünyada 58’in üzerinde ülkedeki varlığıyla küresel bir markadır.

Yaklaşık on yıl içinde Master, uygulama üzerinden veya sesli yardımcıyla uzaktan yönetilebilecek eksiksiz bir dekor haline gelen, minimal tasarıma sahip, görünür veya gizli bir otomasyon olan APRO adı verilen eksiksiz bir ekosistem geliştirdi; çok çeşitli ihtiyaçlara yanıt veren bir çözüm olduğundan, APRO pencerelerin imal edildiği her malzeme için mevcut, dolayısıyla yalnızca alüminyum için değil.

Bu sistem doğal havalandırma yoluyla hava değişimini garanti edecek şekilde programlandığından, Master grubu APRO ile güvenliğin yanı sıra yaşama konforunu da işin merkezine koyuyor. Havanın sağlığını arttırmak ve daima sabit bir sıcaklığı korumak için kapı ve pencerelerde rutin otomatik açılma-kapanma uygulamaları da yapılabiliyor.

Bölümü izleyerek APRO hakkında daha fazla bilgi alın

Master, sistem performanslarını uygulamaya dönük bir araştırma projesi için Bari Politeknik ile işbirliği içinde çalışıyor.

Bu, iç mekandaki hava kalitesini izleyebilecek nitelikte sensörleri üretmek için artık ileri düzey bir stüdyo. Kalite parametrelerini temel alan bu sensör bu parametrelerin ilerleyişleriyle ilgili bilgileri APRO bileşenlerine doğrudan iletebiliyor ve bu bileşenler de iç mekanda en uygun değerleri sağlamak için gereken süre boyunca pencereleri açıp kapatabiliyor.

Müh. Lafronza daha sonra, inşaat ve tesisat işlerinin gerekip gerekmediği, yeni bir yapıda veya geriye dönük uygulamaların ne zaman yapılacağı ve daha pek çok şey gibi pencerelere yönelik otomasyonların kurulumuyla bağlantılı teknik-tasarıma ait özelliklerin tümünü açıkladı; bütün bunları canlı yayın videosundan dinleyebilirsiniz.

Pencerenin açık veya kapalı gibi fiziksel durumunun her an garanti altında olması dolayısıyla kapı ve pencerelere yönelik otomasyon sistemleri güvenlik seviyesini de ciddi ölçüde arttırıyor; ayrıca, bir otomasyon sistemi hırsızlık amaçlı girişlerin kontrolüne yönelik alarm sensörleri veya kameralı gözetleme sistemleriyle donatılabiliyor.

Bir pencerenin nasıl otomasyon sistemleriyle erişilebilir kılınacağı

Konuşmanın son kısmında pencerelerin erişilebilirliği ile ilgiliydi.

236/1989 sayılı İtalyan Kararnamesi uyarınca kapı ve pencereler şu özellikleri taşımalı:

• Kolayca kullanılabilir olmalı.
• Kolay manevra yaptırılabilen düzeneklere ve hareketli aksama sahip olmalı.
• Belirli boyutlara, ışık geçişine, kol yüksekliğine uygun olmalı.
• Güvenli kanat kenarlarına sahip olmalı.
• Kanatlara kolayca manevra yaptırılabilmeli.

236/89 sayılı İtalyan Kararnamesinin yalnızca engellilere yönelik bir yasa olmadığını, özel ve kamuya ait binaların erişilebilirlik, uyarlanabilirlik ve görünürlüğünü sağlamaya yönelik talimatları içerdiğini hatırlatmak isteriz. Kısaca özetlemek gerekirse, bu kararnamenin getirdiği şey, binayı oluşturan tüm öğelerin, her türlü mobilite açısından erişilebilir ve kullanılabilir olması gerektiğidir.

Lorenzo Lafronza bu standardın belirli bir tarihe yönelik olduğunu ve dolayısıyla aşağıdakilere maruz kalan kapı ve pencere dünyasının geçirdiği evrimi hesaba katmadığını açıklamıştır:

• Isı ve ses geçişini azaltmak için giderek daha ağır hale gelen camların kullanılması.
• Pencere kesitlerinin artması.
• Daha fazla doğal aydınlatma sağlamak için görünür kısımların daha büyük olması.

Ayrıca bu standart bazı kısıtlamalara da sahip:

• Kolların önerilen yüksekliği 115 cm olmalı.
• Pencereyi hareket ettirmek için gereken kuvvet 8 kg’ın altında olmalı.

“Mekanik açıdan bakıldığında, mühendislik çalışmaları sürdükçe, kolu 115 cm’de olan son nesil bir pencerenin hareket ettirilebilmesi ciddi ölçüde daha yüksek kuvvet gerektiriyor. Otomasyon bu boşluğa bir yanıt veriyor ve pencereyle fiziksel bağlantı kurma gereksinimi olmadığından, bu gibi engelleri ortadan kaldırıyor.  Pencere otomasyon sistemleri her türlü standart gereksinimlerini atlayarak, aynı zamanda pencerenin erişilebilirliğini garanti ediyor. Ayrıca, mimari engelleri hafifletme çabası olarak yapılandırıldığında, pencere otomasyon sistemlerinin kurulumu %75 bonus hakkı kazandırıyor.”

Bölümü yeniden izleyerek tüm ayrıntıları öğrenin

KAYNAK: Edilportale